Türkiye'de faaliyet gösteren Forex şirketlerinin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'ndan yetki almış olmaları gerekmektedir. Diğer türlü yasadışı bir iş yapıyor olurlar. SPK'nın yetki verdiği şirketlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Bu yazıda kimseyi kötülemeyi amaçlamıyorum ama zarar etmenizi de istemiyorum. Zaten eğer Forex hesabı açtıracaksanız, mutlaka ama mutlaka Türkiye'de faaliyet gösteren ve SPK'nın yetki verdiği bir şirket ile çalışın. Yurtdışındaki Forex şirketlerinden paralarını alamayanlarla dolu pek çok hikaye duyuyoruz.
Gelelim yazının amacına.
Büyük yatırım şirketleri hariç temel kuruluş amacı Forex olan işletmelerin ana gelir kaynağı Forex müşterilerinin yaptıkları işlemlerden aldıkları komisyondur.
Kuşkusuz, bu şirketler kendi sermayeleri ile de işlem yaparlar. Ancak, kendileri işlem yaptıklarında, para kaybetme riskini alırlar. Fakat müşterileri işlem yaptığında hiçbir risk almadan komisyon kazanırlar. Ve siz ne kadar çok işlem açarsanız, Forex şirketi de o kadar kazanç sağlayacaktır.
Bu komisyonun sebebi, alım satım yaptığınız finansal varlığın alım fiyatı ve satım fiyatı arasındaki farktır; buna "spread" adı veriliyor. Bir de NAS100 CFD gibi doğrudan Amerikan borsalarında işlem gören finansal varlıkların "spread" dışında komisyonları vardır, fakat bu komisyon (bildiğim kadarıyla) Forex şirketinin değil yurtdışındaki şirketlerin ve/veya o ilgili borsanın cebine giriyor.
Sadece döviz ikililerinde (EURUSD, USDJPY, USDCHF, gibi) işlem yaptığımızı düşünelim. Her bir işlemi açtığımızda, bildiğiniz gibi zararla başlarız. Örneğin, EURUSD'da spread 2.1 pip ise, 1 lotluk işlem açtığımızda -21 dolarla, yani 21 dolar zararla başlarız. Neden? Spread yüzünden.
Bu spread Forex şirketinin kârıdır.
Şimdi bir hesap yapalım. Diyelim ki siz günde 10 işlem açıyorsunuz ve her bir işlemi de 0.1 lot EURUSD olarak açıyorsunuz. Yani spread'i 2.1 olarak alırsak, her bir işlem için 2.1 dolar spread ödüyorsunuz demektir. Günde 10 işlem için de toplam 21 dolar ödersiniz.
Sizin gibi 100 tane müşterisi olsa, 21 x 100 = 2100$ kazancı oldu şirketin.
Şimdi anladınız mı neden sürekli sizi arayıp "bir yatırım fırsatı var, şu paritede işlem açarsanız büyük ihtimalle kazancınız olacak" demelerini?
Fakat büyük yatırım şirketlerinin umrunda bile olmazsınız, çünkü onlar kazançlarını çok daha farklı şekillerde elde ederler. Örneğin fon yönetirler, hem de milyarlarca liralık fonlar. Bu fonları yönetirken de yıllık Fon Yönetim Kesintisi yaparlar, %1-%3 gibi oranlarda. O yüzden sizden kazanacakları 300-500$ umurlarında olmaz. Hatta bazen mail atarsınız, 2 gün sonra dönüş yaparlar ve bu aslında iyi bir şeydir.
Buradan şu sonuçlar çıkıyor:
- Forex şirketi seçerken sizi zerre kadar umursamayan şirketle çalışın,
- Mümkün mertebe yatırım şirketleri ile çalışın,
- Tek faaliyeti Forex olan bir şirket seçtiyseniz, sizi gereksiz yere aramamalarını, herhangi bir sebeple "yatırım tavsiyesi" vermemelerini özellikle belirtin,
- Son olarak da, Forex'te işlem sayınızı düşük tutun, çünkü diğer türlü çok fazla komisyon ödüyorsunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder